20 Haziran 2015 Cumartesi

SÖZÜN ÖZÜ, ÖZÜN SÖZÜ - 1

Sevgi insanın doğasında var.
Sevgi insanın hamurunda var.
Yüce Allah’ımız biz insanları topraktan, sudan ve sevgiden yaratmıştır. Çünkü O’nun adı Raûf’tur. Rauf da çok seven anlamındadır. Hayatımızın en karanlık günlerinde dahi bize ümit ışığı olan, en sıkıntılı günlerimizde bize yardım olarak geri dönen sevgi, belki de Yüce Allah’tan biz insanlara dünya hayatında verilen en güzel hediyelerden birincisidir..

Her öğrenciyi ayrı birer dünya, harika bir tablodaki farklı birer renk, yöresel bir kilim üzerinde birbirini tamamlayan desenler olarak görmeyen, göremeyen kişinin ruhu sanatkar bir öğretmenin ruhu değildir.

İnsanoğlunun en kutsal ve en evrensel mücadelesidir, “iyi ve kötünün mücadelesi” Sonu ölümle bitse dahi iyilerden yana olmak, hakkın ve adaletin şahitleri olmak belki de insana yakışan ne güzel tavırdır.

Yaşımız ne olursa olsun, mevkimiz ne olursa olsun sorumluluklarımız kulluğumuz gereğidir.

29 harfle sonsuz sayıda kelime, sonsuz sayıda cümle ve sonsuz sayıda kitap yazabilirsek eğer.    9 tane rakamla sonsuz sayıda matematiksel işlemler, sonsuz sayıda algoritmalar ve sonsuz sayıda sayısal düzenekler kurabilirsek eğer. Özel bir bilinç düzeyine girerek, özel olarak kurgulanmış sözel ve imgesel oluşumları hayal ederek hayatı Kuantum düzeyinde algılayan çocuklarla  binlerce “Küçük Prens’ler”   yetiştirmemiz neden mümkün olmasın.

Bu gün yel değirmenleriyle savaşan bir Don Kişot’a dönüştürülen öğretmenin çaresizliği aslında uzun süredir hasta olan eğitimin bir çaresizliğidir. Pusulası şaşmış, zamanın sert rüzgarları ile epey yıpranmış, uzun bir süredir tersanesinden uzak kalmış, ezberdeki harita bilgisine güvenerek  uzun deniz sefer tecrübesi olmayan kaptanlara emanet edilen bir geminin yol alması bile tek başına bir başarı olarak görülmeli ve hepimiz, okulumuzun sınıf sıralarına tekrar oturarak neyi nasıl yapmamız gerektiğini yeniden düşünmeliyiz.

Aslında hayatta her şey geliyorum der. Fakat biz ya o an başka bir şeyle meşgulüzdür veya gelişini kabullenemediğimiz için kulak vermemişizdir.

Yeni şeylerin peşinden gitmeyi göze alamıyarsak yeni şeyler öğrenmenin ne anlamı var!

Ne zaman insanlarla konuşmayı denesem kendimi onları dinler buluyorum.  Ne zaman onları dinlemeyi denesem kendimi onlarla konuşuyor buluyorum.

Ne yazık ki bize yanlışlarımızı hatırlatanlarla beraber olmaktan daha çok,  fikirlerimizi paylaşanlarla birlikte olmayı yeğleriz.

Okumak bir eyleme başlamanın besmelesi olduğunda değerlidir yoksa kendi başına bir değeri yoktur. 
                                                            
NACİ BEKTAŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder