Sevmek
ve saygı duymak insanı gerçekten “insan” yapan en önemli özelliklerdendir.
Allah
insan denilen üstün nitelikli varlığı yaratırken ona, diğer varlıklara karşı
sevgi duyma özelliği bahşetmiştir.
Annesinin
yavrusuna karşı duyduğu sevgi, bir erkeğin eşine duyduğu sevgi, Allah’ın insana
doğuştan verdiği en güzel hediyelerdendir.
Yüce
Rabbimiz insanı topraktan yaratmış, onu sevgi ve saygı duyguları ile
yüceltmiştir.
Çevremize
baktığımızda bu duyguları ayakta tutan insanlardan oluşan toplulukların mutlu
olmasını başarabilen toplumlar olduklarını görürüz. Birbirlerini seven ve saygı
duyan insanlardan meydana gelen bir aile veya bir ülke, başlarına gelebilecek
her zorluğu yenebilme gücüne de sahip olacaktır.
Anne
ve babamızdan başlayan, kardeşlerimize, akrabalarımıza, dostlarımıza ve nihayet
bütün insanlara uzanabilen bir sevgiyi öğütleyen yüce dinimiz için sevgi
Allah’ın varlık delillerinden biri olarak görülmüştür.
Öyleyse
bizlere düşen görev başkalarıyla olan ilişkilerimizde sevgiyi saygıyı, adaleti,
dürüstlüğü esas almak. Kimseyi incitmemek, herkese karşı tatlı dilli ve güler
yüzlü olmaktır.
Unutmayalım
ki, bütün insanlar, aynı haklara sahip olarak yaratılmışlardır. İnsanların
barış ve huzur içinde yaşayabilmeleri için birbirlerinin haklarına saygı
göstermeleri gerekmektedir.
“Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz”.
Diyen
gönüller sultanı Yunus Emre’nin sevgiye dair söylediği bu ve buna benzer
mısralarını dillerimizden hiç düşürmeyen bir milletin çocukları olarak her bahar
başlangıcında gönül toprağımıza sevgi tomurcukları ekelim.
Hep
birlikte ektiğimiz sevgi tomurcuklarının boy vermesi, serpilip büyümesi için
çaba gösterelim. NACİBEKTAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder