EĞİTİMCİLER İÇİN DÜRÜSTLÜK DEĞERİ ÜZERİNE

Dürüstlük başkalarına karşı gösterilen doğru davranıştan  evvel  içsel bir eylem olarak, öze ait bir tutarlılıktır, samimi olma halidir. Bir türlü dürüst olmayı beceremeyen kişiler her şeyden önce öz saygıları olmayan kişiliklerdir. Öz saygıdan yoksun bir kişiden başkalarına karşı dürüst davranarak saygı göstermelerini beklemek pek gerçekçi olamaz.

Öğrencilere dürüst olmamanın aslında en çok kendini aldatmak anlamına geldiğini vurgulayınız.

Dürüstlük rol yapmamak, maske takmamak, sahte, yapay ve yapmacık davranmamaktır. Dürüst olmak özü sözüne uygun olmak, çift kişilik sahibi olmamaktır. Ya olduğun gibi görünmek ya da göründüğün gibi olmaktır.

Öğrencilere insanın bu hayatta yapacağı en büyük haksızlığın kendin gibi olmayarak kendine karşı yaptığı haksızlık olduğunu vurgulayınız.

Dürüst olmak demek, kişisel menfaatlerimiz tehlikeye girdiğinde ya da aleyhimize herhangi bir durum söz konusu olduğunda da doğru sözlü olabilmektir. Zira çıkarlarımızla çatışmayan herhangi bir durumda dürüst olmayı tercih etmek kolaydır. İnsanın en büyük zaaflarından birisi kişisel çıkarlarını tehlikede görmesidir. Böyle bir durumda insan değil dürüst olmamak, ( yalan söylemek) başkalarının aleyhine olabilecek ya da zarar verebilecek davranışlarda bulunur. Kendi menfaatlerini korumak için kötülük bile yapabilir.

Öğrencilere gerçek doğruluk ve dürüstlüğün kolay zamanlarda yapılan bir davranıştan öte  zor zamanlarda gösterilmesi gereken bir erdem olduğunu vurgulayınız.

Dürüstlük iyi insanın zeminini oluşturur yani “iyi” olmak için bir zorunluluktur... İyi olmayı düşünmeyen ve benimsemeyen kişi meleklerin kendisine secde etmeyi kabullendiği varlık olmaktan öte İblis’in secde etmeyi layık görmediği bir varlık olmaya namzettir.

Öğrencilere dürüst olduğunu iddia eden kişinin aynı zamanda iyi insan olması gerektiğini çünkü iyiliğin dürüstlüğün zemini, alt yapısı olduğunu  vurgulayınız.

Yalancının cezası kimsenin kendisine inanmayışı değil, asıl kendisinin kimseye inanmayışıdır.”  Gerçeğinden hareketle dürüstlüğün tersi olan yalancılığın  insan doğasına olan zıtlığını ifade ederek dürüstlüğün  en önemli yanı olan doğallığına  vurgu yapınız. Çünkü yalancılık hem zihinsel bir sapma hem de kalbin en önemli fonksiyonu olan vicdanın  iş görmez bir hale dönüşerek kararmasıdır.

Dürüstlük vicdanın kabul ettiği şeyi aklın da onaylamasıdır. Akıl ile kalbin aynı kararı vermesi nefsin de bu kararı değiştirmeden, ertelemeden, eksiltmeden tatbik etmesidir. Doğruluk ve dürüstlük dokuz köyden kovulsan bile onuncu köyü aramak,  hatta bulamasan bile bu köyü kurmanın hayaliyle yaşamaktır.

Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen …                                                                                        Yunus Emre

                                                                         NACİBEKTAŞ