Hep birlikte zor zamanlar
yaşadık, zor zamanlarda zor da olsa konuşmak için gayret ettik, yanlış
anlaşılmak korkusu ile bazen
kelimelerimize bile özgürlük veremedik.
Çünkü biliyorduk ki bazı
kelimeler bize özgürlük tanımayabilirdi.
Artık daha özgür, daha makul,
daha samimi ve daha şeffaf olduğumuzu düşünüyorum. Geçmişin hamaseti ile değil
tarihte yaşadıklarımızın tecrübesi ile daha bilgece, daha kararlı ve daha öz güven
sahibi olduğumuza inanıyorum.
Geçmişten miras aldığımız modası
geçmeyen ve asla geçmeyecek olan temel İnsani-İslami değerlerimizi
hamasetten, taassuptan, taklitten ve slogancılıktan uzak tutarak her geçen gün
daha iyi anladığımız kanaatindeyim.
Geleceğimiz olarak gördüğümüz gençlerimizi
en iyi şekilde yarınların dünyasına hazırlamanın sorumluluğunu yüreklerimizde hissederek tüm bilgilerimizi
ve ezberlerimizi tekrar gözden
geçiriyoruz. Yani hep birlikte yeniden
yenileniyoruz.
Artık asra yemin edenler olarak
farkında olmadan asrı atladığımızın farkındayız. İki günü aynı olup ziyan
edenlerden olduğumuzun da farkındayız. Bilenlerin bilmeyenlerden üstün
olduğunu söyleyerek bir asırdır hikmeti yitirdiğimizin de farkındayız.
Yeni bir medeniyetin inşası, geçmişin tecrübesini sırtına değil zihnine
yükleyenlerin ve her dem kendini taze tutabilenlerin elleriyle, gözleriyle ve
gönülleriyle mümkün olacaktır.
Öyle ise zaman 100 yılı aşkın birer
“ölü” mesabesinde olduğumuzu fark ederek yeniden dirilmek ve hala bir “ölü”
olduğunun farkında olmayanları yeniden diriltmek zamanıdır.
NACİBEKTAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder